Çekirdek tabağının içinde kabuğu soyulmuş bir çekirdek görüp, mutlu olan insanı, siz mutlu edemiyorsunuz ya hiçbir şey demiyorum.
Sana verebileceğim pek bişey yok aslında; çay var içersen, ben var seversen, birde yol var gidersen.
Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bilki ben; Gözlerinin daldığı yerdeyim.
Belki de hayatımızı değiştirecek insanlar yolda yürürken sessiz sedasız geçmişlerdir yanımızdan.
“Uyudun mu?” diye yazılır, “Ne olur uyumamış ol, konuşmaya ihtiyacım var” diye okunur.
Herkes dış görünüşünü beğenebilir, ama birinin seni sevmesini ve yanında kalmasını sağlayan şey, karakterindir.
Artık hep hayal ettiğimiz yeni bir başlangıcı değil; Hiç düşünmediğimiz mutlu bir sonu istemeliyiz.
Bazen hoşçakal demen gereken zamanlar vardır. Acıtmasına rağmen, denemeyi öğrenmelisin.
Olmuyorsa, olmuyordur! Gönlün rahat mı? Elinden geleni yaptın mı? Cidden olmuyorsa zorlamayacaksın.
Mutlu anlarda herkes birlikte olur. Mühim olan mutsuzluğu da paylaşabilmek.
Birgün, bir rüzgar eserse oralara.. Benim sana olan sevgimi fısıldarsa kulağına, unutma! Sende bana bir tutam sevgi yolla..
Nerede aşk varsa, orada mutlaka bir de yalnız biri vardır.
Kadınlar beğenince değil, güvenince aşık olur.
Nasıl bir devirse artık; “düzenli ilişki” arayaşında olanlar, “düzenli hayal kırıklığına” uğrayan mağdurlar oldular.
Sevgi zayıflıktır derdi hep babam, belki haklıydı da. Yeniden başlamak istiyorsan güçlü olman gerek, sevdiklerini unutman gerek.
Bir adım atıyorsanız, bir sonraki adımı karşı taraftan bekleyin. Atmıyorsa üstüne düşmenin hiçbir anlamı yok.
Sonra aldım karşıma ve dedim ki; Sevmek mi sevilmek mi? İstersin.
Kızgın dahi olsa, konuşuyorsak sorun yok ama sustuysak problem çok ama çok büyük demektir.
Sanki hiç pişman olmamışım gibi, hayat karşıma ‘seni pişman ederim’ diyenleri çıkartıyor.
Onu tanıdıktan sonra; öncekilere seni seviyorum dediğin için pişman olursun.
Bazıları konuşmaz; gözlerine 5 saniye bakar, ömründen 5 yıl gider.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder