Terk Etmek İstiyorum Buralari

İhanet dolu acılara bırakarak terk etmek istiyorum buraları. Çünkü her gün biraz daha yakın gördü buralar beni ölüme. Çekip gitmek kalır bana da. Elbette kızmıyorum bu şehre ama kızdığım bir şey var o da bu şehrin insanları. Neden bu insanlar böyle? Bir türlü çözemedim. Belki onlar da terk etmek istiyordur buraları. Olabilir mi? Belki… Gökyüzüne kaldırılan bir yumruk gibi isyan eder mi bir yürek bu kadar. Solgun yüzlü insanların üzerine sevgi ne kadar sağnak yağsa da boşadır bu şehirde. Ki onlar ne sevgi yağmurları kaybetmiş. Farkında bile değil hiçbiri. Yiğitlerin yüreği bile korkak, kaçak, boş… Ama yine de adına yaşamak diyorlar burada. Yaşamak nedir ki? Bunu biliyorlar mı? Çok uzaktır dostlar, yürekli dostlar, gerçekten yürekli dostlar çok uzaktır onların yaşamı. Çünkü onların harcı ihanet. Çünkü onların harcı ölüm. Çünkü onlar binlerce kurşunlanan yürekleri hiç tanımadılar. Çünkü onlar hiç bilmediler dağ başlarının hırçınlığını. Bilselerdi, eğer bilselerdi… Kendi şiirini yazmayan, kendi türküsünü söyleyemeyen bir halk, hayır onlar halk değil, halk denilemez onlara. Onlar ki ölümün sessiz çığlığı, onlar ki köpekleşerek yaşam, onlar ki kanlı hançer, onlar ki yürüdüğü yoldan geriye dönen bir darda kalanlar topluluğudur. Bu şehrin parlayan güneşi aydınlatırken sokakları yiğitler çıksın diye ortaya, kinle boğuşan, kederli ağızları ve sonsuz dağları eriten sabrı ile bu şehrin tüm yiğitleri çıksın diye ortaya daha bir şehvetle aydınlatırken, korkaklar neredeler. Onlar şimdi bir yarasa gibi kör oldular bu aydınlıkta…

Kim bilir hangi acı, hangi öfke

Yavaşça araladı perdeyi, bir ekranda oynuyordu herşey yasaklı belki de suçlu. İhanetin gölgesinden izlercesine öfkeliydi tüm olanları. Ondan geriye birşeyler kalır mı diye düşünürken; parladı gözleri. Tam çekmek üzereydi ki tetiği, yıldırımlar çaktı uykusunun ortasında. Uyandı, bir süre düşündü az önce sahtece yaşananları. Sonra eskimiş, yırtılmış yorganını üzerinden atıp kalktı yataktan gecenin bir vaktinde. Üzerine giydiği kalın giysilerinden dışarı çıkacağı anlaşılıyordu. Kapıya yöneldi gözleri, elini tam uzatmışken kapıya birden aklına bir şey geldi. Döndü yastığının altında bulunan sigarasını ve babasından hatıra çakmağını alıp tekrar kapıya yöneldi. Çıktı dışarı, yürümeye başladı. Karanlık sokakların sessizliğinden, uyuyan pencerelerden umarsız şekilde devam etti, dakikalarca... Nereye gittiğini kendisi bile bilmiyordu, öyle ki; evinden çok uzaklaşmış, belki de bu yerlere daha önceden hiç adım atmamıştı. " Gidince upuzun yollar gibi giderdim, sonra şehirler uyur kalbim örselenirdi " diye mırıldanıyordu attığı adımlar eşliğinde. Bir zamanın geçmeyen saniyelerine küfrediyor, kendine kızıyor ya da daha başka bir şey. Aniden durdu; siyah, hemen kaşlarının hizasında bulunan şapkasını yavaşça kaldırdı, ardından başını. Gözlerini sanki korkarcasına kapatmıştı. Derken açıldı gözleri; karanlığın en hüzünlü yanına bakarcasına büyüdü. Karşıda koca bir nehir. Neden gelmiş olabilirdi ki buraya gecenin sabaha en yakın olan bu saatinde? Kocaman bir taşın üzerine oturdu etrafı izleyerek, elini cebine attı. Az önce yastığının altından aldığı sigarasını ve babasından kalma çakmağını çıkardı. Sigarayı ağzına götürdü, elleri titriyordu; belki soğuktan, belki korkudan. Sigara düştü yere ağzına ulaşmadan. Almak için hiç zahmete girmedi, paketinden bir yenisini çıkardı. Tekrar dudaklarına götürdü sigarayı, çakmağı ateşledi. Sigaranın vermiş olduğu hazla bir türkü tutturdu sessizce. Ona acı çektiren ne varsa hepsine saydı, sövdü... Bu geceyi burada, bu büyükçe kayanın üzerinde geçireceği belliydi. Üşüyordu, ama yine de kararlılığı yüzündeki tatlı öfkeden hissediliyordu. Uzunca bir bakışla daldı gözleri ve yine uzun bir süre sonra açıldı. Güneş merhaba diyerek ışıdı gözlerinde. Tutsaklığın en çirkin yanıyla söylendi bir süre. Hayatın anlamsızlaştığı bir gecede; bilinmez bir rüyadan uyanıp karanlıkların ortasına doğru yürürken, neler yaktı içini kim bilir. Kim bilir kaç bin acı alev aldı da, onu sıcacık yatağından kaldırdı ve soğuğun buz kestiği havada saatlerce bekledi...

Romantik Sözler

Çekirdek tabağının içinde kabuğu soyulmuş bir çekirdek görüp, mutlu olan insanı, siz mutlu edemiyorsunuz ya hiçbir şey demiyorum.

Sana verebileceğim pek bişey yok aslında; çay var içersen, ben var seversen, birde yol var gidersen.

 Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bilki ben; Gözlerinin daldığı yerdeyim.

Belki de hayatımızı değiştirecek insanlar yolda yürürken sessiz sedasız geçmişlerdir yanımızdan.

 “Uyudun mu?” diye yazılır, “Ne olur uyumamış ol, konuşmaya ihtiyacım var” diye okunur.

Herkes dış görünüşünü beğenebilir, ama birinin seni sevmesini ve yanında kalmasını sağlayan şey, karakterindir.

Artık hep hayal ettiğimiz yeni bir başlangıcı değil; Hiç düşünmediğimiz mutlu bir sonu istemeliyiz.

 Bazen hoşçakal demen gereken zamanlar vardır. Acıtmasına rağmen, denemeyi öğrenmelisin.

 Olmuyorsa, olmuyordur! Gönlün rahat mı? Elinden geleni yaptın mı? Cidden olmuyorsa zorlamayacaksın.

 Mutlu anlarda herkes birlikte olur. Mühim olan mutsuzluğu da paylaşabilmek.

Birgün, bir rüzgar eserse oralara.. Benim sana olan sevgimi fısıldarsa kulağına, unutma! Sende bana bir tutam sevgi yolla..

 Nerede aşk varsa, orada mutlaka bir de yalnız biri vardır.

 Kadınlar beğenince değil, güvenince aşık olur.

 Nasıl bir devirse artık; “düzenli ilişki” arayaşında olanlar, “düzenli hayal kırıklığına” uğrayan mağdurlar oldular.

 Sevgi zayıflıktır derdi hep babam, belki haklıydı da. Yeniden başlamak istiyorsan güçlü olman gerek, sevdiklerini unutman gerek.

 Bir adım atıyorsanız, bir sonraki adımı karşı taraftan bekleyin. Atmıyorsa üstüne düşmenin hiçbir anlamı yok.

Sonra aldım karşıma ve dedim ki; Sevmek mi sevilmek mi? İstersin.

 Kızgın dahi olsa, konuşuyorsak sorun yok ama sustuysak problem çok ama çok büyük demektir.

 Sanki hiç pişman olmamışım gibi, hayat karşıma ‘seni pişman ederim’ diyenleri çıkartıyor.

 Onu tanıdıktan sonra; öncekilere seni seviyorum dediğin için pişman olursun.

 Bazıları konuşmaz; gözlerine 5 saniye bakar, ömründen 5 yıl gider.


En Romantik Sözler

Etikiketler: En romantik sözler, romantik sözler, acı veren romantik sözler,  duygulu romantik sözler, güzel romantik sözler

Aynı şehirde sen varsın, ben varım, biz yokuz.

Belki de aşk; ayranın yanında çikolata yemek gibiydi.. biraz tatlı, biraz tuzlu..

 Çok fazla sevmeyin! Ben denedim tahammül edemiyorlar. Daha iyilerine layıkmışım.. Kendim için doğru kararlar verebiliyor olsam senle ne işim olur zaten.

 Eğer yağmur yağınca içeri gireceksen, seninle gitmem uzak ülkelere.

 Fazla abartmayın. Çünkü yerlere göklere sığdıramadığınız aşk, birgün bir hoşçakala sığacak.

Her ne bekliyorsan bu saatte gelmez, hadi yat artık. Hem uyumak, bir çeşit unutma biçimidir.

 Gül bahçesinde geçsede ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm, seni koklamak olsada ölüm, uğrunda ölmeye değer gülüm.

 Sadece ulaşılamamış olan aşk romantiktir.

 Beni bu kadar çok düşünme lütfen, sonra arayıp sormayı unutuyorsun.

 “Uyuma ya konuşalım” diyen biri olsaydı hayat belki de daha güzel olabilirdi…

Her insan bir kere vurulur sırtından bu hayatta. Çünkü her kardeş, her dost, her sevgili bir parça vicdansızdır.

 Senin neler yaşadığını bilemem. Ama yaşayacaklarına ortak olabilirim.

 Aşk için elbette tensel çekim şart; ama hislerini yalnızca tene bağlarsan tenden öteye geçemez, ruha işleyemezsin. Ten biter, aşk da gider

 İlk özür dileyen en cesurdur, ilk affeden en güçlü, ilk unutan en mutlu..

Aşık olduğun kişi hep başkasına aşıktır. Zaten sende nedense hiçbir zaman sana aşık kişilere aşık olamazsın.

Komandoyuz ya biz. Öyle romantik şeylerle işim olmaz dedim. Seni seviyorum diyemedim. Ne kadar zor, söylemesi 13 harfli kelimeyi.

Sizi bilmiyorum ama ben pişmanlık duyan, utanabilen insanları çok seviyorum.

 Dünyada 2 renk gül olsun, biri kırmızı diğeri beyaz.. Sen beni unutursan kırmızılar solsun, ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun.

 Bazen “o” senden daha fazla mutlu olsun diye, mutsuzluğu göze alabilirsin. Hatta çok güzel mutsuz olabilirsin.

Sen daha benim, senin için neler yapabileceğimi görmedin. Seni çok sevebilirim mesela..

 Eğer dönüp gittiğinde arkandan gelmiyorsa, o zaman dönüp giderek doğru şeyi yapmışsın demektir.

 İnsanlar değerli olmayı unuttular, önemli olmaya çalışıyorlar.

 ‘Hayatta kimseye güvenmeyeceksin’ demek saçmalıktır inan. Ama kime ‘iki defa güveneceğini’ hesaplamalı insan.

Aklımda olduğun sürenin yarısı kadar yanımda olsan, hiç sorun kalmayacak gibime geliyor.

Aşk Sözleriniz

Artık günlerim günlerden uzun, gecelerim gecelerden yalnız. Seni sevdiğimden bu yana her acıyı tattım, Her çileyi gördüm hayatın her cilvesine alıştım. Yalnız senin yokluğuna alışamadım. Şimdi anlıyorum acıdan, hasretten, gözyaşından başka hiçbir şey vermemişsin bana yıkılan hayallerime, yok olan geçmişime, kaybolan geleceğime oturup ağladım çocuklar gibi..

 Bir insana değerinden faza değer verirsen ye onu kaybedersin ya kendini mahvedersin.

Çakallar olsa ne yazar! Ya ölümüne severiz, yada tek kalemde sileriz! Tarihi biz yazdık.. Tarihtende biz sileriz.

Sevmek seviyorum demek değil, yüreğinde hissetmektir. Ve aşk yanında olanı sevmek değil, bazen gelmeyecek birini beklemektir.

 Onu her gördüğümde elim ayağım birbirine dolanıyor, kalbim yerinden fırlayacak gibi oluyor, onu çok seviyorum ona karşı hissettiklerimi kağıtlara dökmeye kalksam dünyada orman kalmaz..

 Eğer bir insan bir insanın mutluluğunu isterse fedakârlık yapar. Eğer ben yanında olmadan mutluysan hadi git çünkü sen mutlu olunca bende mutlu olacağım.

 Aşk; Kaçmaktan çok kovalamayı, görmekten çok düşlemeyi, sevmekten çok özlemeyi sever ve AŞK öyle haindir ki nerede imkansız var onu seçer.

Mutluluk denen treni hiç oturtamadım raylara.. Kaç defa yükledim huzuru bomboş vagonlara.. Ben iyi bir makinist olamadım belki hayatta ama sonuçta değerli bir yolcu ağırladım gönül istasyonumda..

 Hiçbir kadın… Rakının suyu aradığı kadar. Biranın fıstığı istediği kadar. Sigaranın çakmağı istediği kadar. ”Seni Sevemez”

 Aşk yalan değil zaten aşık olduğunu ilk görüşte anlıyorsun işte benim hayatım aşkım diyorsun illa da sözlere göre hareket edersen aşkı biraz zor anlarsın o sana özel olur onu anca sen ona baktığında ve o sana baktığında anlayabilir başkasının demesi hiçbir halta yaramaz.

İmkânsızlıkları yaşamak mıdır sevmek, Yoksa severken imkânsız mıdır yaşayabilmek? Zor mudur gözlerine bakarken sevgiyi görmek, Yoksa sevgi midir gözlerindeki tek gerçek? Kolay mıdır biranda vazgeçip gitmek, Yoksa gitmekten vazgeçip, sevmek mi gerek?

Sevgilinin ismini eline koluna yazarak aşk olmaz o kişiyi çok seviyorsan kalbine kazımalısın o zaman aşk olur senin için.

 Aşk bazen beklemeyi sabretmeyi öğretiyor. Ama aşk bunları bana öğretmedi bekleyemiyorum gel artık.

Kaybettiklerine üzülme demekki değerini bilmiyor. Kazandıklarına sevinme onlarda bir gün gidiyor.

 Bir gün yanına geleceğim bir elimde gül bir elimde tabanca ile ya gülü alıp benim olursun ya tetiği çeker beni vurursun.

 Kalbimdeki aşka dudaklarımdaki gülüşe akşam akan göz yaşlarıma ancak sen layıksın çünkü sen benim için özelsin aşkım.

Aşkın bir dili, gözü yada kulağı yoktur. Aşk sadece hissetmektir ve hissettiğini yaşamaktır. Aslında aşk bir film belkide bir rüyadır. Hiç uyanmak istemediğin bir rüya fakat her rüya kısadır ve uzun sürmez.

 Yağmur olsan binlerce damla arasından bulur tutardım seni. Çünkü korkarım; toprak aldığını vermiyor geri.

En Güzel Aşk Sözleri

En Güzel Aşk Sözleri

Aşk dilin olupta konuşamamak, kulağın olupta duyamamak, ölüpte yerinden kalkmaktır.

Bir gün bana soracaksın: Ben mi? yoksa Hayat mı? diye, ben de hayat diceyeceğim. Bana küsüp gideceksin, ama hiçbir zaman bilmiyeceksin ki sen benim hayatım’dın.

 Aşkı tarif edemez kimse sadece yaşanarak öğrenilir.

Tek bir bedduam var; “Sarıldığın her insanda beni hatırla”

Aşık olmam derken.. Gülüşün rezil etti beni..

 Evet aşk kelimelere sığmaz anlatmak mümkün değildir. Ama hadi yaşayamıyorsan bunu nasıl anlıycaksın o zaman sözlerde olmasa yani dayanılmaz bu hayata çok teşekkür ediyorum bu sözleri yazan kişilere..

Aşk onunla benim baş harflerimiz demek. Aşk onunla benim fotoğraflarımız demek. Aşk onu düşündüğüm geceler, onu özlediğim her saniye demek.Aşk onu her gördüğümde hala ilk an gibi heyecanlanmam, hala içimdeki kelebekleri durduramamam demek.

 Kül olmuş ateş yanar mı? Buz tutmuş su akar mı? Bu gözler seni gördü başksına bakar mı..

Bedenim kalbime ne kadar muhtaç ise kalbimde sana o kadar muhtaçtır sevgilim.

 Sevmek o kadar güzel ki ama her zaman güzel değildir. Çünkü; aşk her zaman gerçek olmuyor.

 Aşk dudaklarda kahkaha değil, gözlerdeki yaştır. Maksat sevgi uğrunda ölmek değil, uğrunda ölecek sevgili bulmaktır.

 Herkes aşkını bilmeli görmeli sevmeli ki hayat aşk olsa herkes uçsa göklere çıksa dünyanın en güzel kraliçesi gelsede beni yine seni bulur seni severim.

 Heyecanla yenilikler keşfediyorum kendimde. Aklımda dolanan bir sen varsın sevdiğim. Tacı sana verdim, kraliçesin gönlümde. İsmiyle uyandığım bir sen varsın sevdiğim. Canıma can katan doktorsun gözümde. Ebediyen sevebileceğim, bir sen varsın sevdiğim.

Eskiden karanlıktan korkar yağmurdan ürperirdim. Şimdi karanlıklar sırdaşım yağmurlar gözyaşım oldu.. Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır.

 Ne geçmişe saplanıp kalacaksın, ne geleceğin düşlerini kuracaksın.. Ömür dediğin şu andır onu da hakettiğin gibi yaşayacaksın!

Aşk Sözleri

Etiketler: Aşk sözleri, en acılı aşk sözleri, en güzel aşk sözleri, damar aşk sözleri, tarihi aşk sözleriacı veren aşk sözleri

Adını aynalara yazamadım sinirden kırarım diye adını duvarlara yazamadım zalimin biri boyar diye adını kalbime bile yazamadım ben ölünce organlarım bağışlanırda sen başkasının olursun diye.. Aşkım  seni seviyorum!

 Bir gün yanına geleceğim. Bir elimde silah, bir elimde gül, ya o gülü alır benimle olursun, ya o silahı alıp beni vurursun.

 İnsan hiçbir zaman aşık olmamalı ki hayatını yaşasın.

 Anayasamızın 269. maddesine göre seni tutukluyorum kalbime kilitliyorum sakın kaçmaya çalışma çünkü seni seviyorum.

 Senin kıymet verdiğin kişi eğer senin kıymetini bilmiyorsa, bırak kendi değeriyle kalsın.

Benden aşkı tarif etmemi beklemeyin. Çünkü edemem.

 Aşk tarif edilemez muhteşem bir duygudur.

 Aşk sen, aşk ben, aşk özlem, aşk acı, aşk ölüm demek. Aşk, her an düşünmek demek. Ben aşkın uğruna ölümü göze aldım. Aşkın ne yeri ne zamanı ne de yaşı var. Bir bakış bir gülüşle başlar. Kıskanıpta ayrılanlar olmasa bir ömür sürer.

 Başka birinin yanında uyanıyorsun diye değil bu halim.. Sana benzeyecek bir kızım olmayacak diye bu haldeyim.

 Aşk insanın hayatı boyunca yaşamadığı ilk defa yaşanılan bir duygudur. Bu eğer birine aşıksan sevdiğini gördüğünde kalbinde bir heyecan basar.

 Seven çeker acısını sevmeyen ne bilsin. Bana aşktan söz etme sevmek kim sen kimsin.

Beni sevecek kadar deliysen, Hak edecek kadar mertsen, Yalan söylemeyecek kadar şerefliysen, Bende uğruna ölecek kadar yürekliyim!

 Aşık olupta onun acısını çekene sorun aşk nedir? diye, aşkı boş sözlerle tarif edemezsiniz! Kalbin acı çekiyorsa anlarsın ancak aşkı..

 Bazen rüyalarımda seni görüyorum, O zaman sana aşık olduğumu anlıyorum, Sana deliler gibi aşık oluyorum, Söylemek istiyorum ama söyleyemiyorum.

 Bir kişiyi sevmek kolaydır, vazgeçmek zordur.

 Seni seviyorum, fakat aklımla veya kalbimle değil. Olur ya akıl unutur, kalp durur. Bu yüzden seni ruhumla seviyorum. O ne unutur ne de durur.

 Bazı Aşklar okyanus gibidir. Görmesemde sonun bir yerde bittiğini bilirsin, şimdi okyanuslar bile kıskanır sana olan sevgimi, görmesemde biliyorum sonunu sonsuza dek bitmeyecek… Bende bitmeyecek Aşk Arıyorum ama bulamadım..

Ya sevecek kadar yaklaş yada öldürecek kadar uzaklaş.. İki kör tanıyorum biri senden başkasını görmeyen ben, diğeri beni görmeyen sen.

Banu Avar Sözleri

Yükselmenin ve medenileşmenin sadece avrupa ile olabilceğini söyleyenlere yanıt çok

 Ben Türk halkının tarafındayım. Bu çok net.. Ben tarafsızlık diye bir şeye kesinlikle inanmıyorum. Bugün “tarafsızım” diyen basın yayın mensuplarının hiç de tarafsız olmadıkları gayet ortada.

 Gideceğim yer halktır, başka bir desteğim yok benim.

 Düşman belli… Hem de 100 yıldan beri hiç değişmedi.

 Şimdi ödenecek bedelin zamanı..

Neden dünya imparatorluğu isteyen küresel bankerler tüm ülkelere başkanlık rejimi dayatıyor..

 Vaka-i adiye!

Beyler mecliste tepişiyor, mehmetçik mezarda!

 Avrasya’nın kilidi Türkiye kuşatılıyor aslında!

 Ölüm sessizliği ortalıkta.

Kahrolmayın! Kahır zamanı değil..

 Akıl zamanı.. Akıl ve bilim diyor ki, bu böyle gitmez!

 Bir yerden patlayaca.. Anlamayanlar da mecburen anlayacak! Bir gün dank edecek derler ya… Bu kan ve gözyaşı sahipleri, zorunlu olarak bir araya gelecek.. O güne hazır olun! Nasıl mı.. En yakın çevrenizden başlayın..

 Kurbağa ılık suda gevrerken, sonunda pişmeye başladığını anlamış, ama tencereden dışarı sıçrayacak gücü kendinde bulamamıştır.

 Allahtan biz kurbağa değiliz.. Bu işin sonunu ‘kurbağalar’ düşünsün..

Tel haddinden fazla gerilirse kopar…

 Bu 3. dünya savaşı! Kaçacak yer yok. Tüm dünya ateş hattında…Ve katliama dur diyecek anahtar bu coğrafyada! Aman aşık olmayın celladınıza!

Güven

Sen, aslına bakacak olursan hiçbir zaman inkâr etmediğin bütünleşme arzusu üzerine düşüncelerle kendi kendini yiyordun, bense seninle çoktan bütünleşmiş olmanın verdiği o güveni paylaşamama saçmalığıyla boğuşuyordum. Ne acı...

Seninle Uykuya Dalamıyorum

Aslında tükeniyorsun, aslında gücüne gidiyor gitmek; ve en ağırı da söylemek istediklerini iletemiyorsun. Yılgınlık gibi bir şey bu. her sabah güneş doğar ve her akşam batar. her sabah uyanırız ve her akşam uyuruz. Sıradan geliyor yaşamak sana da. biliyorum... taze bir deniz havası tam senlik bu aralar, senlik olan ne varsa iyidir zaten. Gez, dolaş, yeni insanlar tanı, birini sev, çok hızlı kullan arabanı, sonra yaz çünkü yazarken iyi hissediyorsun kendini. kısacası iyi olan her şeyi yap. Bana dokunma, dokunma çünkü seninle uykuya dalamıyorum...